Examples of using "наводнение" in a sentence and their turkish translations:
Su baskını mahsülleri mahvetti.
Birçok canlı selde kayboldu.
Sel köye bir sürü zarar verdi.
Ağır yağışların bir sonucu olarak sel baskınları meydana geldi.
Şiddetli yağmur sel getirdi, hasara sebep oldu.
Sel onların toplumunda bir felakete neden oldu.
Sel, yaşadıkları en büyük felaketti.
Tufan kırk gün sürdü. Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı.