Examples of using "менее" in a sentence and their turkish translations:
"Anladın mı?" "Az çok."
Bunlarla birlikte,
Bugün 40 saatten daha az çalışıyorlar.
Kendisi, daha az korkutucu bir seçenek.
O az çok sorunlarını anlıyor.
Daha az sabırsız olmalısın.
Sadece on gün beklemek gerekir.
Florida'da ise işsizlerin %10'undan daha azı alıyordu.
O yaklaşık olarak doğru görünüyor.
Hemen hemen anladım gibi.
50'den az yolcu öldü.
O, kız kardeşinden daha az güzel değil.
sadece Gansu'daki 1000 okuldan biri.
haftada 15 saate düştü.
fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor
Yine de umut verici olaylar yok değil
Bununla birlikte konu tartışmaya değer.
- İş en az on gün alır.
- Bu iş en az on gün sürecek.
O, erkek kardeşinden daha az sabırlı.
Taro en az yetmiş kilo çeker.
Yine de ben son derece gurur duyuyorum.
Bir haftadan daha az bir sürede, teslim oldular.
Bunu az çok anlıyorum.
- George az 70 kilogram ağırlığındadır.
- George 70 kg dan daha az gelmez.
Utanma. Telaffuzun az çok doğru.
meşguliyetinizle daha az başa çıkabilmeniz.
Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.
Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.
Ama bence biri,
hemen hemen 30'dan fazla balıkçı var.
Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.
onu daha az tehlikeli dalga boylarına dönüştürüyor. Florışı işlemi.
yine de bizi dışlamazlardı yahu
- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.
- Almanya'nın nüfusu Amerika'nın nüfusunun yarısından daha azdır.
- Almanya'nın nüfusu Amerika'nınkinin yarısından daha azdır.
On dakikadan daha az bir sürede dönecek.
Kestaneleri en az on beş dakika boyunca kaynat.
O, babasından daha az zeki değil.
- O, babasından daha az akıllı değil.
- Bilgeliği babasından geri kalır değil.
Gezi en az sekiz saat devam edecek.
O hâlâ sorunu çözmüyor.
Jane annesinden daha az güzel değildir.
Bu kitap, o kitaptan daha az eğlenceli değil.
Bu tür kılavuzlarun basit bir dilde yazılmaları gerekir.
Çin yemekleri Fransız yemeklerinden daha az lezzetli değildir.
Bir saatten daha az sürede işi bitirdim.
Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.
Ama üç hafta süresince,
Sen gidip yirmi kişiye bulaştıracaksın en az
buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi
Yine de bu sadece buz dağının görünen yüzü
Tom, maratonu beş saatin altında koştu.
Ancak, Japonca sürümün doğrudan çevirisidir.
Bir saatten az bir zamanda döneceğime söz veriyorum.
Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum.
Ama yine de bundan fazlasıyla etkilendim.
ama göç idaresi yetkilileri onu yine de biz tahliye emri alana
kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.
Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.
buna rağmen Marmara Denizinde tsunami oluşmaz
Yine de ortak kıyafetlerden bir tanesi ise ferace
- Bir günde en az sekiz saat uyumalıyız.
- Günde en az sekiz saat uyumak zorundayız.
O, ablasından daha az güzel değildi.
Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
Açık hava pazarında alışveriş yapmak bir mağazanın içinden daha az risklidir.
Yine de, yaptığınız seçimi haklı görüyorum.
Tom üç dakikadan daha az sürede bütün elmayı yedi.
Tom beş dakikadan daha az bir sürede üç elma yedi.
ama ben insanları serbest bırakmanın, gerçekten etkileşime girmeleri
Yine de bu kadın kendi kendine okumayı ve yazmayı öğrenmiş
Çok hatası var. Buna rağmen onu severim.
Bir maratonu 2 saatin altında koşan ilk insan.
Bununla birlikte deneyin başarılı olduğunu düşünüyorum.
Tom hiç çalışmadı ama yine de testi geçti.
Fransız monarşisi yenilmez gibi görünüyordu ama devrildi.
Yoruldum; yine de, ben ödevimi bitirmem gerekiyor.
Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.
ve küresel olarak denizde 200 şamandıradan az var.
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
O, babası kadar ustaca kayar.
Dünyada 7 milyar insan var, ve ben hâlâ yine de yalnızım.
Melissa iki yıldan daha az bir sürede Portekizcede akıcı oldu.
Tom ve Mary'nin on üç yaşından küçük üç çocuğu var.
Tom yine de yaptı.
Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.
dizisine erişmek için EpicHistory kodunu kullanarak Smart TV'nize kaydolabilirsiniz .
Ben çok yorgundum ama buna rağmen uyuyamadım.
CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.
O, bir yıldan az süre sonra öldü.
Basit ama işe yarıyor.
Tom bir öküz kadar güçlü ama buna rağmen bir korkak.
Onun sorunlarını az çok anlıyor.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.
suçluluk ya da çaresizlikten ya da daha az makul bir şekilde, Fransız kralcı ajanlar tarafından öldürüldüğüne inansa da .
Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.
Yine de onu görmek istiyorum.
Yine de oraya gitmek istiyorum.
Buna rağmen, o ceketini çıkardı ve kısa bir konuşma için hazır görünüyordu.