Examples of using "маслом" in a sentence and their turkish translations:
Tereyağını ekmeğin üzerine yaydı.
Lamba yağ ile doldurulmalı.
Tereyağlı ekmek yiyoruz.
Tom bir dilim ekmeğe yağ sürdü.
Tostlar hep tereyağlı tarafı üzerine düşer.
Tom tostuna tereyağı sürdü.
Tom en güzel yağlı boyayla resim yapıyor.
Margarini tereyağı ile karıştırdın mı?
O ekmeğin üstüne yağ sürmeyi seviyor.
Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
Ekmek ve tereyağı benim her zamanki kahvaltımdır.
Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.
Onun ekmeğinin iki tarafı da tereyağı ile yağlanmıştı.
Tom kendine fıstık ezmeli sandviç yaptı.
Bir fıstık ezmeli sandviçte kaç kalori var?
Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.
Tom tereyağı ile margarin arasındaki farkı anlamıyor.
Bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yedim.
Ekmek ve tereyağdan başka bir şey yemedim.
Biz ekmeğimize tereyağı sürüyoruz.
Biber ve ekşi yağ ile baharatlandırılmış sulu çorbaydı.
Ben ekmeğe yağ sürüyorum.
Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü?
Tom öğle yemeği için kendine bir fıstık ezmeli sandviç hazırladı.
yağlı tarafı aşağı gelmeyecek şekilde düşmesini sağlayacak şekilde
Bazı çocuklar fıstık ezmeli sandviç getirdiler, bazıları jambonlu ve diğerleri peynirli.