Examples of using "кашу" in a sentence and their turkish translations:
Tom kahvaltılık gevrek yiyor.
- İşi iyice içinden çıkılmaz hâle getirdi.
- Ortalığı daha da karıştırdı.
Bana lapa getirin lütfen.
Az önce birçok soruna neden oldun.
Yulaf ezmende biraz kuru üzüm ister misin?
Sabahleyin pirinç püresi yedim.
Yaptığının sonucuna katlanmak zorundasın.
Ben her sabah Congee yerim.
Size daha çok yulaf lapası,
Bu karmaşa için sadece kendime teşekkür ediyorum.
Tavuklar tünemek için eve geldi.
Bu pisliği sen yaptın, bu yüzden onu temizle.
Ben kahvaltı için yumurta severim, ama ablam yulaf lapası tercih eder.
- Kahvaltıda neredeyse her zaman yulaf ezmesi yerim.
- Kahvaltı için neredeyse her zaman yulaf ezmesi yerim.