Examples of using "достать" in a sentence and their turkish translations:
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
Nereden bir Avrupa haritası edinebilirim?
- Tavana ulaşabilir misiniz?
- Tavana ulaşabiliyor musun?
Üst rafa ulaşabilir misin?
Biletleri nerede alabilirsin?
Buralarda yiyecek sınırlı mı?
Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur
Ben ona ulaşamam.
Biletleri nerede alabilirim?
Yeni bir motosiklet almam gerekiyor.
Nereden bir vuvuzela alabilirim?
Kitabı almayı başardım.
Dibe dokunabilir misin?
Biraz süt almak zorundayım.
Tom bizim için bilet alabilir mi?
Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
Sana bir bilet almayı deneyebilirim.
Bir kurşun kalem almak için çekmeceyi açtım.
Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
- Yiyecek bir şey almalısın.
- Yiyecek bir şey almalısınız.
Bir zürafa yiyeceğini almak için boynunu uzatır.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
Bir Samsung Galaxy almaya gerçekten ihtiyacım var.
Biz bazı yabancı pullar alabildik.
Yiyecek bir şey almalıyım.
Bir tanesini çıkartalım. İşte. Gördünüz mü? Bu tam olarak sindirilmemiş.
Onu bir kitapçıdan alabilirsiniz.
Tavana değecek kadar uzun boyluydu.
Yiyecek bir şey almalıyız.
Tom hesap makinesini almak için çekmeceyi açtı.
Onun biletleri almasının zor olacağını düşündüm.
Nereden bir şey alabileceğimizi biliyorum.
Tom için bir şey almalıyım.
Üst raftaki şekere ulaşabilir misin?
Üst rafa ulaşamıyorum.
İhtiyacımız olan her şeyi almaya çalışacağım.
Ben ihtiyacımız olan her şeyi bize alabilirim.
Sana paraya kavuşmanın bir yolunu bulacağım.
Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
Tom istediği kitabı alamadı.
Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?
Üst raftaki bir şeye ulaşamıyorum.
Arabadan bir şey almak zorundaydım.
Sana o elbiseyi alamam.
Anne, oyuncağımı düşürdüm. Onu benim için alabilir misin?
Tom üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısa.
- Konser için bilet alırken zorlandım.
- Konser için bilet alırken zorluk yaşadım.
Değerlerimizi çiğnemeden sosisi almayı başarırsak
Tom en üst rafa ulaşmak için bir sandalyeye çıktı.
Konser için iki bilet edindim.
Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?
Neden kendine buzdolabından içecek bir şey almıyorsun?
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Beş saat içinde sizin için silah alabilirim.
Biraz yiyecek almak zorundayım.
İstediğim her şeyi alabilirim.
Tom diliyle burnuna dokunabilir.
Üzgünüm, sana birinci sınıfta bir yer alamadık.
Tom üst rafa ulaşamadı.
Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.