Examples of using "группе" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir grupta çalıyorum.
Tom bir grupta çalıyor.
Tom gruba katıldı.
Tom bizim grubumuzda değildi.
koruma sağlamak için oluşturuldu.
Biz grupta olmak istiyoruz.
Tom bizim grubumuzda değil.
Japonlar grup halinde seyahat etmeyi sever.
Benim grubum her zaman enerjik.
Aynı gruptayız, değil mi?
Ben grupta ilktim.
Tom grubumuza katıldı.
Grubunda kaç kişi var?
İngiliz dili Alman dil grubuna aittir.
Grubunuza katılmak istiyorum.
Diğer yandan kontrol grubu hastaları
Üst gruba geldiğimde
Tom ve Mary gruba katıldılar.
Bu grupta olmak istiyorum.
Hangi gruba katılmak istersin?
Fransızca hangi dil grubuna aittir?
Bu ekipte çalışan birçok avukat var.
Bir grupta olmak istiyorum.
Ben gruptaki en kötü şarkıcıyım.
Senin grubunda kim org çalıyor?
Grupta hiç kız görmedik.
Sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
Tanrı'nın Sözü'nü küçük bir grup imanlıya vaaz ediyor.
Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti.
Her cumartesi gecesi bir grupla gitar çalarım.
Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,
Tom bizim grupta bas gitar çalıyor.
Bugün sınıf gürültülüydü.
Tom bir heavy metal grubunda gitar çalmaktadır.
Tom, grubumuzdaki en uzun boylu çocuk.
Grupta Fransızca konuşamayan tek kişiyim.
Bu grupta anne babam ve akrabalarım var.
Tom bizim orkestrada bas gitar çalar.
Onlar onun grup içinde en iyi yazar olduğunu söylediler.
"Sonuca göre orta düzeyde olmalısın,
Bir orkestrada Tom'la birlikte gitar çalardım.
2010'un yazında başladığımızda grupta sadece üçümüz vardı.
Çalışma grubum on kişiden oluşuyor.
Tom grubumuza katılmak istemiyor.
Okul bandosunda trompet çalıyorum.
Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi.