Examples of using "Стояла" in a sentence and their turkish translations:
Bir sessizlik vardı.
Maria ayakta duruyordu.
Tam bir sessizlik vardı.
Toplam sessizlik vardı.
Hava muhteşemdi.
Ürkütücü bir sessizlik vardı.
Denize bakarak durdu.
Ay, ufkun üzerindeydi.
Mary diz çöküyordu.
Aynanın önünde durdu.
Prenses piyanonun yanında durdu.
Sınıfın önünde duruyordu.
Hava iki haftadır sıcaktı.
O, başının üzerinde durdu.
Kız aynaya bakarak durdu.
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Dairemin kapı eşiğinde dururken
ve okyanustan birkaç mil uzaktaydım.
Soğuk hava üç hafta devam etti.
Linda kapıda duruyordu.
Hava iki hafta sıcak kaldı.
Karanlık ve fırtınalı bir geceydi.
Gülen bir kız önümüzde duruyordu.
Bir grup öğrenci sokakta durdu.
O ona yakın durdu.
Ev ölümcül biçimde sessizdi.
Masanın ortasında bir gül vazosu bulunuyor.
Ölüm sessizliği vardı.
Jessie'nin orada durduğunu gördüm.
Denize bakarak durdu.
Sessizlik vardı.
Orada bana bakarak dayanıyordu.
Hava bu yaz çoğunlukla güzeldi.
Kraliçe kralın yanında durdu.
Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;
Tahtada ki yüzünde arsız bir gülümseme ile duruyordu.
Sinek uçsa duyabilirsin.
Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı.
o gölün yanında durduktan 54 gün sonra
prempter nedir daha önce siyasi olaylarda da gündeme gelmişti
Dağın tepesinde bir kule vardı.
Burada bir zamanlar bir kilise vardı.
Mevsim Yaz'dı ve hava sıcaktı.
Ben trafikte sıkıştım.
Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
Ben anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.