Examples of using "Пола" in a sentence and their turkish translations:
Kalemi yerden al.
Kurban erkek mi yoksa kadın mıydı?
Tom yerden kalktı.
bir problem ve biz bunu düzeltmeliyiz,
Tom kitabı yerden aldı.
Tom malzemeleri yerden kaldırdı.
Tom yerden bir iğne aldı.
O, yerden bir mendil aldı.
Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.
Tom, zeminden bir şey aldı.
Tom yerden bir şey aldı.
Bir boğa erkektir ve bir inek dişidir.
Paul'un ailesi yaz mevsimini her yıl deniz kenarında geçiriyor.
Ben Paul'ün kitabının okunacağını söylüyorum.
Tom yerdeki parayı almak için eğildi.
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
Paul'ün dışarıda olduğunu ancak Mary'nin evde olduğunu söyledim.
Bu pantolon çok fazla uzun. Neredeyse yere dokunuyor.
Yüzde 92'si beyaz ve ağırlıklı olarak erkek olan,
Bu ceket o kadar uzun ki yere ulaşıyor.
Cinsiyet değiştirme işlemleri artık vergiden düşülebilir.
Mutfak zeminini temizlemek için daha fazla zaman harcamak istemedim.
Yeryüzünde soyları tükenmesin diye yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan ikişer çift, kuşlardan yedişer çift al.
Mary tek kadın öğretmendi.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa'da birsiniz.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
Sıcak havalarda sadece erkek yavru doğuran timsahın da doğuracak dişiler olmayacağı için nesli tükenebilir.
Sağ kalabilmeleri için, her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.
Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh'a gelip gemiye bindiler.