Examples of using "Красиво" in a sentence and their turkish translations:
Bu güzel.
Burası güzelmiş.
Bu çok güzel.
Ne kadar da güzel!
Bu çok güzel.
Ne kadar güzel!
Güzel, değil mi?
Güzel olacak.
O güzel görünüyordu.
- O güzel.
- O güzeldir.
- Bu güzel.
O çok güzeldi.
Onun güzel olduğunu düşünüyorum.
Bu çok güzel.
Bu çiçek aranjmanı güzel.
Bu inanılmaz biçimde güzel!
Bu çok güzel.
O güzel bir biçimde yazar.
Bu gerçekten güzel.
Kulağa hoş geliyor.
Hoş değil.
Güzeldi.
Güzel yer, ha?
Çok güzel görünüyorsun.
O güzel değil mi?
Çok güzeldi.
Gerçekten güzel görünüyorsun.
O gerçekten güzel.
Tom çok güzel giyinmiş.
Ne kadar da güzel yazıyorsun!
Onun çok güzel bir gülüşü var.
Bu dil kulağa güzel geliyor.
Güzel görünüyorsun.
o yıllarda güzeldi
Moskova uzaydan güzel görünüyor.
O dil çok güzel geliyor.
Orman sonbaharda çok güzeldir.
ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor
O elbisenin içinde çok güzel görünüyor.
Karı severim. Çok güzel!
Bu gece yıldızlar çok güzel görünüyor.
Güzel olacak.
Bu elbisenin içinde güzel görünüyor muyum?
Gece gökyüzü güzel ve büyüleyici.
Bu çok güzel.
Bunu size gösteriyorum çünkü, bu güzelliktir.
O bir Japon kimonosunun içinde kesinlikle güzel görünüyor.
Elma ağacının güzel bir çiçeği var.
Gençken güzel göründüğüne bahse girerim.
Ahşap bir zemin güzeldir.
Mikroskop altında, bazı virüsler oldukça güzel görünür.
aslında zevkli görünüyor görsel olarak güzel
Uçaktan bakıldığında, ada çok güzel görünüyor.
Göl büyük ve güzeldir.
Yeni elbisesinin içinde çok güzel görünüyordu.
Eğer yürekten dans edilirse herhangi bir dans güzel görünür.
"Kar ne kadar güzel, öyle değil mi?" "Evet ama, sen daha da güzelsin, Mary."
Sanırım horozların başının üstündeki ibik çekici.
Bugün çok güzel görünüyorsunuz.
Bu güzel ve o da güzel.
Kiraz çiçekleri çok güzeldir.
Bu gerçek olamayacak kadar çok iyi.
Bütün bu şeyler çok ustaca yapılır!