Translation of "Romance" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Romance" in a sentence and their turkish translations:

Este romance é enfadonho.

Bu roman sıkıcı.

Tom escreveu um romance.

Tom bir roman yazdı.

Eu tentei escrever um romance.

Bir roman yazmaya çalıştım.

Tom está lendo um romance.

Tom bir roman okuyor.

O romance dela vendeu bem.

Romanı iyi sattı.

Quando foi publicado este romance?

Bu roman ne zaman yayınlandı?

Eu já li esse romance.

- O romanı zaten okudum.
- O romanı daha önce okudum.

Eu gosto do romance dela.

Onun romanını seviyorum.

Termine de ler o romance.

Romanı okumayı bitirin.

Tom está escrevendo um romance.

Tom bir roman yazıyor.

Ela escreveu um romance autobiográfico.

O, otobiyografik bir roman yazdı.

Ele está lendo um romance.

O bir roman okuyor.

Ela está lendo um romance.

O bir roman okuyor.

Este romance me causa tédio.

- Bu roman beni sıkıyor.
- Bu roman bana sıkıcı geliyor.

Tom estava escrevendo um romance.

Tom bir roman yazıyordu.

Você terminou de ler o romance?

Romanı okumayı bitirdin mi?

Ela está entediada com esse romance.

O, bu romandan sıkıldı.

O romance vendeu quase 20.000 cópias.

- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.

Sentou-se para ler um romance.

O, bir roman okumak için oturdu.

Tom começou a escrever um romance.

Tom bir roman yazmaya başladı.

Quando seu novo romance será publicado?

Yeni romanınız ne zaman yayınlanacak?

Este romance é difícil de entender.

- Bu romanı anlaması zordur.
- Bu, anlaşılması zor bir roman.

Você sabe quem escreveu este romance?

Bu romanı kimin yazdığını biliyor musun?

Tom está trabalhando em outro romance.

- Tom yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
- Tom başka roman üzerinde çalışıyor.

Tom está lendo um romance policial.

Tom bir polisiye roman okuyor.

Ele traduziu o romance para o Alemão.

O, romanı Almancaya çevirdi.

O romance dele foi traduzido para japonês.

Onun romanı Japoncaya çevrildi.

Este é um romance escrito por Hemingway.

Bu, Hemingway tarafından yazılmış bir roman.

Ele leu um romance muito interessante ontem.

O, dün en ilginç bir roman okudu.

Passei o dia inteiro lendo um romance.

Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.

Veio ao filme zubuk adaptado do romance zubuk

zübük romanından uyarlanan zübük filmine geldi

Traduziram o romance do russo para o armênio.

Onlar romanı Rusçadan Ermeniceye çevirdiler.

Ele traduziu um romance japonês para o francês.

O Japonca bir romanı Fransızcaya çevirmiştir.

Eu passei o último domingo lendo um romance.

Geçen Pazarı bir roman okuyarak geçirdim.

Eu recomendo a você que leia esse romance.

Bu romanı okumanızı tavsiye ederim.

Que tipo de livro estás lendo? - Um romance.

"Ne tür bir kitap okuyorsun?" "Bir roman."

Você pode me recomendar um romance de amor?

Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?

Acho que você leu muitas novelas de romance.

Sanıyorum çok sayıda aşk romanı okudun.

O sucesso de seu romance a deixou rica.

Onun romanının başarısı onu zengin yaptı.

- Você preferiria assistir ler um romance ou assistir a um filme?
- Você prefere ler um romance ou assistir um filme?

Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?

Sinceramente, o seu novo romance não é muito interessante.

Açık konuşmak gerekirse, onun yeni romanı çok ilginç değil.

O Tom traduziu um romance francês para o inglês.

Tom Fransızca bir romanı İngilizceye çevirdi.

Passei o final de semana lendo um longo romance.

Hafta sonunu uzun bir roman okuyarak geçirdim.

Eu ainda não li a última página do romance.

Romanın son sayfasını henüz okumadım.

Terminei de ler este romance dentro de três dias.

Ben üç gün içinde bu romanı okuyarak tamamladım.

Este romance foi escrito por um autor norte-americano.

Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.

"O velho e o mar" é um romance de Hemingway.

"The Old Man and the Sea" Hemingway tarafından yazılmış bir romandır.

Este é o romance mais longo que eu já li.

Bu, şimdiye kadar okuduğum en uzun roman.

Terminei de ler este romance em menos de três dias.

Ben üç günde bu romanı okuyarak tamamladım.

Eu prefiriria ler um bom romance do que estudar vocabulário.

Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.

Eu não li o romance dele e meu irmão também não.

Onun romanını okumadım, ve benim erkek kardeşim de okumadı.

- A heroína do romance cometeu suicídio.
- A heroína da novela suicidou-se.

Romanın kahramanı intihar etti.

Pelo que eu sei, o romance não está traduzido para o japonês.

Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.

- A novela termina com a morte da heroína.
- O romance termina com a morte da heroína.

Roman bir kahramanın ölümü ile sona erer.

- Eu passei o dia inteiro lendo aquele livro.
- Eu passei todo o dia lendo aquele romance.

Bütün günümü o romanı okuyarak geçirdim.

A poesia não é apenas tormentos; poesia é amor, é paixão quente e sensual, é revolução, romance e ternura.

Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.

- Esta novela é tão simples que qualquer criança pode lê-la.
- Este romance é tão fácil que até uma criança consegue ler.

Bu roman o kadar kolay ki onu bir çocuk bile okuyabilir.