Examples of using "Romance" in a sentence and their turkish translations:
Bu roman sıkıcı.
Tom bir roman yazdı.
Bir roman yazmaya çalıştım.
Tom bir roman okuyor.
Romanı iyi sattı.
Bu roman ne zaman yayınlandı?
- O romanı zaten okudum.
- O romanı daha önce okudum.
Onun romanını seviyorum.
Romanı okumayı bitirin.
Tom bir roman yazıyor.
O, otobiyografik bir roman yazdı.
O bir roman okuyor.
O bir roman okuyor.
- Bu roman beni sıkıyor.
- Bu roman bana sıkıcı geliyor.
Tom bir roman yazıyordu.
Romanı okumayı bitirdin mi?
O, bu romandan sıkıldı.
- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
O, bir roman okumak için oturdu.
Tom bir roman yazmaya başladı.
Yeni romanınız ne zaman yayınlanacak?
- Bu romanı anlaması zordur.
- Bu, anlaşılması zor bir roman.
Bu romanı kimin yazdığını biliyor musun?
- Tom yeni bir roman üzerinde çalışıyor.
- Tom başka roman üzerinde çalışıyor.
Tom bir polisiye roman okuyor.
O, romanı Almancaya çevirdi.
Onun romanı Japoncaya çevrildi.
Bu, Hemingway tarafından yazılmış bir roman.
O, dün en ilginç bir roman okudu.
Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.
zübük romanından uyarlanan zübük filmine geldi
Onlar romanı Rusçadan Ermeniceye çevirdiler.
O Japonca bir romanı Fransızcaya çevirmiştir.
Geçen Pazarı bir roman okuyarak geçirdim.
Bu romanı okumanızı tavsiye ederim.
"Ne tür bir kitap okuyorsun?" "Bir roman."
Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?
Sanıyorum çok sayıda aşk romanı okudun.
Onun romanının başarısı onu zengin yaptı.
Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?
Açık konuşmak gerekirse, onun yeni romanı çok ilginç değil.
Tom Fransızca bir romanı İngilizceye çevirdi.
Hafta sonunu uzun bir roman okuyarak geçirdim.
Romanın son sayfasını henüz okumadım.
Ben üç gün içinde bu romanı okuyarak tamamladım.
Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.
"The Old Man and the Sea" Hemingway tarafından yazılmış bir romandır.
Bu, şimdiye kadar okuduğum en uzun roman.
Ben üç günde bu romanı okuyarak tamamladım.
Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.
Onun romanını okumadım, ve benim erkek kardeşim de okumadı.
Romanın kahramanı intihar etti.
Bildiğim kadarıyla roman Japonca'ya çevrilmedi.
Roman bir kahramanın ölümü ile sona erer.
Bütün günümü o romanı okuyarak geçirdim.
Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.
Bu roman o kadar kolay ki onu bir çocuk bile okuyabilir.