Examples of using "Produzem" in a sentence and their turkish translations:
Onlar hâlâ kaset yapıyor mu?
Fabrikamızda ticari eşya üretilir.
Huzurları bozulunca kimyasal reaksiyon aracılığıyla ışık üretiyorlar.
Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.
Tropik yağmur ormanları oksijen üretir karbondioksit tüketir.
bazı tırtıllar yine bit gibi sırtında şekerli bir salgı üretiyor
Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir.
Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.