Examples of using "Odeia" in a sentence and their turkish translations:
Tom bundan nefret eder.
Tom herkesten nefret ediyor.
- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.
Tom, Mary'den nefret ediyor.
- Tom benden nefret eder.
- Tom benden nefret ediyor.
Tom yalancılardan nefret eder.
Tom çalışmaktan nefret eder.
Tom kedilerden nefret eder.
O örümceklerden nefret ediyor.
O havuçtan nefret eder.
Tom soğandan nefret ediyor.
Tom yabancılardan nefret eder.
Kim senden nefret ediyor?
Tom kaybetmekten nefret eder.
Tom çocuklardan nefret eder.
Tom böceklerden nefret ediyor.
Ondan nefret ediyor.
Koşmaktan nefret ediyor.
Tom köpeklerden nefret eder.
Mary örümceklerden nefret eder.
Karım kedilerden nefret eder.
Sen Tom'dan nefret ediyorsun, doğru mu?
Açıkça Tom benden nefret ediyor.
Hiç kimse ülkemden nefret etmez.
O country müzikten nefret eder.
Erkek kardeşim benden nefret ediyor.
Kız kardeşim benden nefret ediyor.
- Herkes benden nefret eder.
- Herkes benden nefret ediyor.
Mary Cadılar bayramından nefret ediyor.
Tom o sözcükten nefret eder.
- Tom hepimizden nefret ediyor.
- Tom hepimizden nefret eder.
O çiğ soğandan nefret ediyor.
Tom kendinden nefret ediyor.
Böceklerden nefret edersin, değil mi?
Köpeklerden nefret etmez misiniz?
Tom işinden nefret ediyor.
Tom Amerikan folk müziğinden nefret ediyor.
Tom FBI'dan nefret ediyor.
Bu bisikletten nefret ediyor.
- Tom'dan herkes nefret ediyor.
- Herkes Tom'dan nefret ediyor.
Benden neden nefret ediyorsun?
Annem mektuplar yazmaktan nefret eder.
Tom okuldan nefret eder.
- Tom ev ödevlerinden nefret eder.
- Tom ev ödevlerinden nefret ediyor.
Örümceklerden nefret ediyorsun, değil mi?
Tom senden nefret etmiyor, Mary.
Çokbilmişlerden herkes nefret eder.
İşinden nefret ediyorsun, değil mi?
Tom adından nefret ediyor.
O, balıklardan nefret eder ve asla hiç yemez.
Neden teknoloji benden nefret ediyor?
Niçin Tom benden nefret ediyor.
Neden benden bu kadar çok nefret ediyorsun?
Tom Mary'den nefret etmiyor.
Tom adından nefret ediyor.
Gerçekten Tom'dan o kadar nefret ediyor musun?
Benden nefret ediyor musun?
Babam yaz sıcağından nefret eder.
Birçok yazar eleştirilmekten nefret eder.
O gerçekten bu tür düşünmeden nefret ediyor.
Tom'dan neden bu kadar çok nefret ediyorsun?
O benden nefret eder ve ben de ondan nefret ederim!
Herkes benden nefret ediyor.
Korku filmlerinden nefret ediyorsun, değil mi?
Tom'un neden benden nefret ettiğini artık biliyorum.
Tom birçok nedenden dolayı işinden nefret ediyor.
bunu söylemekten nefret etsem de.
Açıklamıyorsun, neden Esperantodan nefret ediyorsun.
Tom insanlardan nefret etmiyor, o sadece asosyal.
Sanırım Tom şarkı söyleme tarzımdan nefret ediyor.
Herkesten nefret ediyorum, herkes de benden.
Herkes onlardan nefret eder.
Neden herkes benden nefret ediyor?
"Tom'dan nefret ediyor musun?" "Elbette etmiyorum, ona çok düşkünüm!"
- Neden Tom'dan nefret ediyorsun?
- Neden Tom'dan nefret ediyorsunuz?
Tom herkesin ondan nefret ettiğine inanıyor.
Gerçek asker önündekinden nefret ettiği için değil ancak arkasındakini sevdiği için dövüşür.
Nefret ettiğin bir şeyde başarılı olmaktansa sevdiğin bir şeyde başarısız olmanın daha iyi olduğunu içtenlikle düşünüyorum.
Kaybetmeyi sevmiyorsun, değil mi?