Examples of using "Liguei" in a sentence and their turkish translations:
Ona telefon ettim.
Seni aradım.
Arabayı çalıştırdım.
Televizyonu açtım.
Tom'u aradım.
Bir lamba yaktım.
Radyoyu açtım.
- Ben onu aradım.
- Ona telefon ettim.
Hastaneyi aradım.
Sadece merhaba demek için arıyorum.
Onu hastaneden aradım.
Ben bir arkadaşımı aradım.
Ben aradığımda Tom dışarıdaydı.
Dün Tony'nin evine uğradım.
Avukatımı aradım.
Dün üç kez Tom'u aradım.
- Tom'a aradığımı söyler misin?
- Tom'a aradığımı söyler misiniz?
- Tom'a aradığımı söyleyebilir misin?
- Tom'a aradığımı söyleyebilir misiniz?
Üşüdüm, bu yüzden ısıtıcıyı açtım.
Hava sıcaktı, bu yüzden fanı açtım.
Bu sabah hastalık yüzünden iş yerine gidemeyeceğimi belirttim.
Tom'u polis karakolundan aradım.
Radyoyu açtım, televizyonu kapattım.
Onun ofisini aradım fakat kimse cevap vermedi.
İstasyona vardığımda, arkadaşlarımdan birini aradım.
Haber dinlemek için radyoyu açtım.
Ben zaten polis çağırdım.
Telefon görüşmesi de yapmadım.
Onu aradım ama bir kız telefona cevap verdi.
Bu öğleden sonra Tom'u aradım.
Üç saat önce seni aradım.
Ne söyleyeceğimi bilmiyordum ama yine de onu aradım.
Tom'u aradım ve ona sorunumu anlattım.
Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.
Seni üç ya da dört kez aradım ama sen asla telefona cevap vermedin.
Ben odaya girdiğimde ve ışıkları açtığımda Tom karanlıkta oturuyordu.
- Elveda demek için annemi aradım.
- Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
Evini aradım ama dışarıda olduğunu öğrendim.