Examples of using "Jim" in a sentence and their turkish translations:
Jim nerede?
Jim Kanadalıdır.
Jim güvende.
Jim nerede?
Benim adım Jim.
Jim elini kaldırdı.
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim Londra'ya gitti.
Jim henüz gelmedi.
Jim kapıyı açar.
Jim doktoru seviyor.
Jim bana bir taksi çağırdı.
Jim, bir avukat değil. O bir doktor.
Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.
"O kimdir?" "O Jim'dir."
Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.
Jim için çikolata aldım.
Jim Japonca okuyabilir.
Benim adım Jim.
Jim, ona piyanoda eşlik etti.
Jim bana korkak dedi.
Ben çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.
Pat Jim'in doğum günü partisine gidiyor.
Jim anahtarı kilide koydu.
Jim kız arkadaşını çok seviyor.
Jim tekrar gelmeyeceğine bana söz verdi.
Jim James'in kısa şeklidir.
Tom Jim kadar uzundur.
Jim elma sevmez, değil mi?
Jim de partiye geliyor.
Tom ve Jim aynı boydalar.
Jim zorlanmadan sorumu yanıtladı.
Jim topa çok sert vurdu.
Jim Anne'e birkaç kez çıkma teklif etti.
Jim'in projesine katılamam.
Jim ve Nancy'nin nerede olduklarını biliyor musunuz?
Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.
Jim ters yüz uçabilir.
Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
Neden bir ara vermiyorsun, Jim?
Annem Jim'in kesiğine bir bandaj koydu.
Jim yedi trenini kaçırmış gibi görünüyordu.
Jim sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor.
Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
Jim'in babası eve her zaman geç gelir.
Bu, Jim'in asla unutmayacağı bir gündür.
Jim ve Mary'nin parkta el ele yürüdüklerini gördüm.
Benim adım James ama lütfen bana Jim deyiniz.
Hasta olan sadece Jim değil ancak onun ebeveynleri de hasta.
Jim, Meksika'dan gelen göçmen sayısına üzüldü.
Jim geçen hafta bana yazdı ve 2 ay erken geri geldiğini söyledi.
Jim bebeği uyandırmamak için odaya sessizce girdi.
Sadece Jim değil, annesi ve babası da hasta.
Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.