Examples of using "Deixou" in a sentence and their turkish translations:
- Onu nerede bıraktın?
- Onu nerede bıraktınız?
Onun içeri girmesine kim izin verdi?
Tom, Mary'yi kızdırdı.
İçeri girmene kim izin verdi?
Tom gitmeme izin verdi.
O, Tom'u üzdü.
Herhangi biri bana mesaj bıraktı mı?
Tom, Boston'dan ayrıldı.
- Bir bahşiş bıraktın mı?
- Bahşiş bıraktın mı?
Beni terk ettin.
O ailesini terk etti.
- Gitmeme izin verdi.
- Terk etmeme izin verdi.
Gitmeme izin verdi.
Bu beni çok kızdırdı.
Gitmemize izin verdi.
O, Tom'u kızdırdı.
O beni çok sinirlendirdi.
Tom bir not bıraktı.
Onları nerede unuttun?
Gitmeme izin verdi.
O onun gitmesine izin verdi.
Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.
Tom Mary'nin araba sürmesine izin verdi.
Tom Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.
O beni bekletti.
Tom beni yalnız bıraktı.
Tom, Mary'yi bekletti.
Kocasını terk etti.
O onu kızdırdı.
Birisi bunu düşürdü.
Tom, Mary'yi terk etmedi.
Tom, Mary'yi yalnız bıraktı.
Tom bir mesaj bıraktı.
Birisi bana bir mesaj bıraktı.
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
O onu zengin yaptı.
- Sami camiyi terk etti.
- Sami camiden çıktı.
Anne bana bir mesaj bıraktı.
Tom'un seni öpmesine izin verdin mi?
Onun sorusu beni şaşırtıyor.
Kurtuldu. Nihayet.
Beş parasız şirketinden ayrılmıştı
Mektubun beni mutlu etti.
Otobüs duraktan ayrıldı.
Kapıyı kim açık bıraktı?
Pencereyi kim açık bıraktı?
Millet varlığı sona erdi.
O motoru çalışırken bıraktı.
O, pencereyi açık bıraktı.
Bana bir not bıraktı.
Kapıyı açık bıraktın.
O beni çok üzdü.
Tom kapıyı açık bıraktı.
Bu haber beni mutlu etti.
Tom köpeği bıraktı.
Tom kedinin içeri girmesine izin verdi.
Tom anahtarları bana bıraktı.
Tom motoru çalışır durumda bıraktı.
Tom bunu sana bıraktı.
Tom bizi yüzüstü bıraktı.
- O onun yalnız gitmesine izin verdi.
- O ona yalnız gitmesi için izin verdi.
- O kapıyı açık bıraktı.
- O, kapıyı açık bıraktı.
Biri ışıkları açık bıraktı.
Mary Tom'un kendisini öpmesine izin verdi.
Beni işsiz bıraktın.
O, köpeğin çıkmasına izin verdi.
Tom bana hiç seçenek vermedi.
O hayatımı perişan etti.
Biri kapıyı açık bıraktı.
Tom kapıyı açık bıraktı.
Tom bu sabah Boston'dan ayrıldı.
Tom onu açıklığa kavuşturmadı.
Tom bir şey düşürdü.
O beni çok mutlu yaptı.
Tom, Mary'yi terk etti.
Tom Mary'yi istasyonda indirdi.
Tom Mary'yi geride bıraktı.
Tom fincanı düşürdü.
Bizi çok mutlu ettin.
Tom radyoyu açık bıraktı.
Tom arkasında bir şey bıraktı.
Tom bana bir sürpriz yaptı.
John kapıyı açık bıraktı.
Bu Theodore Roosevelt'i kızdırdı.
Tom kedisinin dışarı çıkmasına izin verdi.
Tom pencereyi açık bıraktı.
Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.
- Tom, Mary'yi okulda bıraktı.
- Tom, Mary'yi okulda indirdi.
Tom günlük bakımda Mary'yi düşürdü.
Sen arabanın farlarını açık bıraktın.
Maria kötü alışkanlıkları bıraktı.
Tom, Mary'yi Boston'da bıraktı.
Fadıl, Leyla'yı evde bıraktı.
Tom Mary'yi kütüphanede bıraktı.
- Şarap onu huysuz yaptı.
- Şarap onu huysuzlaştırdı.
Postacı onun için bir mektup bıraktı.
O, anahtarlarını arabada bıraktı.