Translation of "Inveja" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Inveja" in a sentence and their turkish translations:

Você estava com inveja.

Kıskançtın.

Sentir inveja é pecado.

Haset etmek günahtır.

- Eles estão com inveja de nós.
- Eles estão com inveja da gente.

Onlar bizi kıskanıyorlar.

Tom pode ficar com inveja.

Tom kıskanç olabilir.

Ele pode ficar com inveja.

O kıskanç olabilir.

Kate pode ficar com inveja.

Kate kıskanç olabilir.

Estou com inveja de você.

Seni kıskanıyorum.

Quero deixá-los com inveja.

Onları kıskandırmak istiyorum.

Não tem amor sem inveja.

Kıskançlık olmayan hiçbir aşk yoktur.

Tom está verde de inveja.

- Tom çok kıskanmış.
- Tom kıskançlıktan kudurmuş.

Você tem inveja dos seus vizinhos?

Komşularınızı kıskanır mısın?

Ele era a inveja de seus amigos.

O, arkadaşlarını kıskanıyordu.

Eu senti inveja da casa nova dele.

Onun yeni evini kıskandım.

Os invejosos morrem, mas nunca a inveja.

Kıskanç insanlar ölür ama kıskançlık asla ölmez.

Europa, até a América, que olhamos com inveja

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

Muita gente tem inveja do sucesso de Tom.

Birçok insan Tom'un başarısını kıskanıyor.

Por que você está com inveja de mim?

Neden beni kıskanıyorsun?

Ela só está com inveja da sua juventude.

O sadece senin gençliğini kıskanıyor.

Os invejosos morrem, mas a inveja nunca morrerá.

Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.

A inveja é um dos sete pecados capitais.

Kıskançlık yedi ölümcül günahtan biridir.

Ela estava com inveja pela boa ventura do vizinho dela.

Komşusunun servetini kıskanıyordu.

Você nunca poderá ser feliz se você sentir inveja das outras pessoas.

Diğer insanları kıskanırsan asla mutlu olamazsın.

Você foi criado com muito materialismo, e agora inveja os próprios vizinhos.

Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.

Os sete pecados capitais são: soberba, inveja, avareza, ira, luxúria, gula e preguiça.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

- O motivo para o assassinato foi a inveja.
- O motivo para o assassinato foi o ciúme.

Cinayetin nedeni kıskançlıktı.

O amor é paciente, o amor é gentil. Não inveja, não se orgulha, não é orgulhoso.

Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.