Examples of using "Estilo" in a sentence and their turkish translations:
Onun tarzı değil.
O, nasıl emekleyeceğini biliyor.
- Tarzını seviyorum.
- Senin tarzını beğeniyorum.
Yazar güzel bir tarza sahip.
Bilim yaşam tarzımızı kurar.
Kilise, Gothic tarzında inşâ edilmiş.
Tom'un savurgan bir yaşam tarzı var.
O, yaşam tarzını değiştirmeli.
Benim en sevdiğim müzik pop müziktir.
Giyim tarzını değiştirdi.
Aklında belirli bir tarzın var mı?
Eskisi kadar becerikli olmadığını görüyorum.
Komando sürünmesini orduda öğrenmiştim.
Tom savurgan bir hayat sürüyor.
yine toplumda çok fazla izlenmeyen bir tarz
çünkü daha çok sanat filmi tarzında
O, tipik bir Japon sitili evde yaşadı.
üstelik Kemal Sunal'ın bu tarzı anarşizmin ta kendisi
Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.
Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.