Translation of "Ameaça" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ameaça" in a sentence and their turkish translations:

É uma ameaça.

Bu bir tehdit.

- Elas não são uma ameaça.
- Eles não são uma ameaça.

Onlar bir tehdit değil.

Recebemos outra ameaça legal,

Başka bir yasal tehdit aldık.

Não era uma ameaça.

Bu bir tehdit değildi.

Há uma ameaça de tempestade.

Fırtına tehlikesi var.

Isto não é uma ameaça.

Bu bir tehdit değildir.

Tom não é uma ameaça.

Tom bir tehdit değil.

A energia solar não ameaça o meio.

Güneş enerjisi çevreyi tehdit etmez.

Pensamos que sua ameaça era apenas uma brincadeira.

Onun tehdidinin sadece bir şaka olduğunu düşündük.

E o frio pode ser uma ameaça ainda maior.

Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.

A avareza humana ameaça a existência de muitas espécies.

İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.

A bomba atômica é uma grande ameaça à humanidade.

Atom bombası insanlık için büyük bir tehdittir.

A escola fechou devido a uma ameaça de bomba.

Okul bir bomba tehdidi nedeniyle kapatıldı.

A bomba atômica é uma séria ameaça para a humanidade.

Atom bombası insanlığı ciddi olarak tehdit ediyor.

O covarde só ameaça quando a vida dele está salva.

Korkak sadece güvende olduğunda tehdit eder.

Os vampiros não são a única ameaça. Também vivem aqui leões-marinhos.

Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.

Mas especialistas acreditam que eles são uma ameaça para trabalhadores da saúde,

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

A maior ameaça que os rinocerontes enfrentam é a ganância humana e a promessa de lucro.

Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.

Por essa época, Lúcio Cornélio Sila, tendo-se tornado ditador de Roma, entendeu que César era uma ameaça política ao seu governo.

Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.