Translation of "Ajudam" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ajudam" in a sentence and their turkish translations:

- Eles não ajudam.
- Elas não ajudam.

Onlar yardım etmezler.

- Eles ajudam um ao outro.
- Elas ajudam uma a outra.
- Eles se ajudam.

Onlar birbirlerine yardımcı olurlar.

Incentivas sempre ajudam.

Teşvikler her zaman yardımcı olur.

- Eles se ajudam mutuamente.
- Elas se ajudam mutuamente.
- Eles se ajudaram.

Onlar birbirlerine yardım ettiler.

Cães-guia ajudam pessoas cegas.

Rehber köpekler görme özürlü insanlara yardım ederler.

As crianças ajudam na fazenda.

Çocuklar çiftlikte yardım ederler.

Esportes ajudam a desenvolver nossos músculos.

Spor kaslarımızı geliştirmemize yardımcı olur.

Chá e café ajudam a começar o dia.

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.

- Você ajuda o Tom?
- Vocês ajudam o Tom?

Tom'a yardım ediyor musun?

- Por que você nunca ajuda?
- Por que vocês nunca ajudam?

Neden hiç yardım etmiyorsun?

E ajudam a fazer deste deserto o mais rico em biodiversidade da Terra.

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

As bactérias que são transferidas durante um beijo ajudam a melhorar o sistema imunológico.

Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Os professores nos ajudam a resolver problemas que não teríamos se não fosse por eles.

Öğretmenler, kendileri olmadan çözmeyeceğimiz problemleri çözmemize yardımcı olurlar.

Os braços só ajudam a equilibrar. Enrolar a corda no pé ajuda-me a dar impulso para cima.

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.