Translation of "Índia" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Índia" in a sentence and their turkish translations:

- Eu não sou da Índia.
- Não sou da Índia.

- Ben Hindistan'dan gelmedim.
- Ben Hindistanlı değilim.
- Hindistanlı değilim.

Em Bombaim, na Índia...

Mumbai, Hindistan'da...

Importamos chá da Índia.

- Hindistan'dan çay ithal ediyoruz.
- Çayı Hindistan'dan ithal ederiz.

A Índia é populosa.

Hindistan kalabalıktır.

Há muitos rios na Índia.

- Hindistan'da birçok nehir var.
- Hindistan'da birçok nehir vardır.

O budismo veio da Índia.

Budizm Hindistan'dan geldi.

Você já esteve na Índia?

Hiç Hindistan'da bulundunuz mu?

Eu não sou da Índia.

- Ben Hindistan'dan gelmedim.
- Ben Hindistanlı değilim.
- Hindistanlı değilim.

- Na Índia, as vacas são animais sagrados.
- Na Índia, a vaca é animal sagrado.

Hindistan'da inekler kutsal hayvanlardır.

Com 5000 vítimas só na Índia.

Yalnızca Hindistan'da yılda 5.000 ölümden sorumlu.

Eu estava de viagem pela Índia.

Hindistan'a bir geziye gittim.

Parece que você é da Índia.

- Sen Hindistanlı gibi görünüyorsun.
- Öyle görünüyor ki sen Hindistanlısın.

Essas idéias políticas surgiram na Índia.

O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.

Qual é a população da Índia?

Hindistan'ın nüfusu nedir?

Um dia nós viajaremos à Índia.

Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.

A Índia é um país populoso.

Hindistan kalabalık nüfuslu bir ülkedir.

O chá é muito cultivado na Índia.

Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir.

A capital da Índia é Nova Délhi.

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'dir.

Nova Délhi é a capital da Índia.

Yeni Delhi Hindistan'ın başkentidir.

As vacas são consideradas animais sagrados na Índia.

İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.

Rajendra Prasad foi o primeiro presidente da Índia.

Rajendra Prasad Hindistan'ın ilk cumhurbaşkanıydı.

A companhia do Tom importa chá da Índia.

Tom'un şirketi Hindistan'dan çay ithalatı yapıyor.

Por que as vacas são sagradas na Índia?

- İnekler Hindistan'da neden kutsaldır?
- Neden Hindistan'da inekler kutsaldır?

Para ir a um festival de cinema na Índia

Hindistan'da bir film festivaline gitmek için

Ele gostava de me contar histórias sobre a Índia.

Bana Hindistan hakkında hikayeler anlatırdı.

A Índia é o terceiro maior país da Ásia.

Hindistan, Asya'nın en büyük üçüncü ülkesidir.

A Índia é o sétimo maior país do mundo.

Hindistan, dünyanın yedinci büyük ülkesidir.

As vacas são sagradas para muitas pessoas na Índia.

İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.

Ele é um cidadão britânico, mas vive na Índia.

O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.

Com este despacho ele logo partiu para a Índia.

Bu emirlerle, o hemen Hindistan'a gitti.

Tom vai viajar para a Índia na próxima Sexta.

Tom gelecek Cuma Hindistan'a hareket edecek.

As jóias da Índia e o mar longínquo - todos vossos!

Hindistan'ın mücevherleri ve dış deniz - hepsi senin!

Tensões crescentes entre a Índia e o Paquistão sobre a Caxemira.

Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.

Kenji contou aos amigos uma história sobre sua viagem à Índia.

Kenji Hindistan yolculuğu hakkında arkadaşlarına bir hikaye anlattı.

Pelos meus cálculos, ela deveria estar na Índia a essa hora.

Benim hesaplamama göre, o şimdiye kadar Hindistan'da olmalı.

O Taj Mahal é provavelmente a construção mais famosa da Índia.

Tac Mahal muhtemelen Hindistan'da en ünlü binadır.

De acordo com a Sociedade de Proteção de Vida Selvagem da Índia,

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

Ele economizou uma pequena quantia de dinheiro e foi para a Índia

Küçük bir miktar para biriktirdi ve Hindistan'a gitti

O interesse pelo alemão está crescendo, particularmente na China, Índia e Brasil.

Almanca'ya ilgi büyüyor, özellikle Çinde, Hindistan'da ve Brezilya'da.

Ele deu aos seus porquinhos-da-índia os nomes Blondie, Thumper e Candy.

O, kobaylarına Blondie, Thumper ve Candy adını verdi.

Juntos, Índia e Brasil produzem mais da metade de todo o mamão no mundo.

Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir.

Madre Teresa foi uma freira católica que viveu e trabalhou em Calcutá, na Índia.

Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.

Na Índia, onde se estima que mordidas de cobra matem 46 000 pessoas por ano,

Yılanların yılda tahmini olarak 46.000 kişiyi öldürdüğü Hindistan'da,

Rom Whitaker é herpetologista, mas tem um título mais intrigante: O Homem Cobra da Índia.

Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.

Sanjay Gubbi está a falar do seu próprio estado natal, Karnataka no sudoeste da Índia.

Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.

Bombaim é a cidade mais populosa da Índia e a segunda mais populosa do mundo.

Bombay, Hindistan'ın en çok nüfuslu, dünyanın ise ikinci en çok nüfuslu şehridir.

A Índia tornou-se independente do Reino Unido em mil novecentos e quarenta e sete.

Hindistan İngiltere'den bağımsızlığını 1947 yılında kazandı.

Há muito, muito tempo, na Índia, um macaco, uma raposa e um coelho conviveram felizes.

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.

Java e Javascript são como a Índia e a Indonésia, eles não são a mesma coisa.

Java ve Javascript, Hindistan ve Endonezya gibidirler, onlar aynı şey değildirler.