Examples of using "Zobaczył" in a sentence and their turkish translations:
Bir fare gördü.
O, beni gördüğünde kaçtı.
Bob onu tekrar gördü.
O, onu görür görmez rengi soldu.
Tom'un bunları görmesini istiyorum.
Tom uzakta bir şey gördü.
O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.
O beni gördüğünde şapkasını kaldırdı.
Bir hayalet görsen ne yaparsın?
Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.
Tom gözlerini açtı ve Mary'yi gördü.
Tom Mary'yi gördüğünde gülümsedi.
Ben sadece bunu görmeni istedim.
Tom Mary'nin yaklaştığını gördü.
O ona bakar bakmaz aşık oldu.
Tom derhal senin onu görmeni istedi.
Eğer onu görürsen, ona çok selam söyle.
Bir daha babasını hiç görmedi.
Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.
Tom'un beni bu takım elbisede görmesini istiyordum.
Hırsız, polisi gördüğünde, cüzdanı bıraktı ve kaçtı.
Tom Mary'yi Boston'da gördüğünde şaşırdı.
Eğer Anca'yı görsem, muhtemelen onu tanımam.
Tom Mary'nin yatakta olmadığını gördü.
O büyük yılanı gördüğünde çok korktu.
Tom onun arabasına bakan üç genç çocuk gördü.
Onun az önce gördüğüne inanamıyorum.
Tom Mary ve John'u görür görmez ağlamayı durdurdu.
Ben, benim çalıntı motosikletimi tekrar görmemin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Tom pencereden dışarı baktı ve otoparkta Mary'nin arabasını gördü.
Kumaşı kendi gözlerinle görsen iyi olur.
Tom Mary ve John'un öpüştüğünü gördüğünde biraz şaşırmıştı.
Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Buralarda bir at göreceğiniz pek olası değildir.
Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.