Examples of using "Bólu" in a sentence and their turkish translations:
Adam acı içinde inledi.
Asker acı ile inledi.
Acıya güçlükle katlandım.
Ben bu acıya artık dayanamıyorum.
Artık acıya katlanamıyorum.
veya aç olmanın acısından kaçınmak.
Nedir seni yaralayan acı
O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.
Tom ağrıya daha fazla dayanamadı.
Kötü bir baş ağrısı çekiyordu.
Bu yiyeceği çok fazla yersen boğazın ağlayabilir.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
Çok sinir bozucu... Ne zaman bilgisayarı kullansam başıma ağrılar giriyor.
Migrenim tutunca aspirin ağrımı hafifletmiyor.