Examples of using "Zespół" in a sentence and their turkish translations:
Takımımız kaybetti.
Ben bu grubu seviyorum.
adı ''takotsubo kardiyomiyopati'' veya ''kırık kalp sendromu,''
Ayrıca liderlik becerilerini geliştirmeleri
Takım yetenekli ve koordineydi.
Onun en sevdiği grup Warpaint'tir.
Ekibimiz büyük bir başarıya imza attı.
Harika ekip çalışanları olabilirlerdi.
Ekibimiz atmosferdeki ısı kapanlarını
Koçluk sayesinde bir ekibin dönüşüm geçirdiğini gördüm.
Bugün takımımız büyüdü
Grubumuz hiç disko müzik çalmadı.
Futbol takımımız iyi savunma yaptı.
Cannibal Corpse bir Amerikan death metal grubudur.
Diğer takımın gerçekten bazı iyi oyuncuları var.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
Ekibimiz son birkaç yıldır çok yoğundu,
Takım ne kadar büyük?
Bizim orkestra üç aydır seyahat ediyor.
On kişiydik ve birkaç gün içinde 2.000 tane yakaladık.
Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.