Examples of using "Wschód" in a sentence and their turkish translations:
Ben gün doğumunu gördüm.
Onlar doğuya doğru seyahat etti.
Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.
Medeniyeti bulmak için doğuya doğru gidiyoruz.
Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık.
Gün doğumunu görmek için çok erken uyandım.
Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum
Yani bu bir doğu-batı hattı.
Onun şehirden ayrıldığını ve doğuya taşındığını duydum.
Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.
eğer doğuya, yani ters yöne gitseydik başladığımız yere dönmüş olurduk.
ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.
15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.
Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.