Examples of using "Rodziców" in a sentence and their turkish translations:
- Ebeveynini mutlu etti.
- Annesini babasını mutlu etti.
Ailemi severim.
Tom'un anne babasından nefret ediyorum.
O, ebeveynlerini buldu.
Seni ailemle tanıştırayım.
Dün ebeveynlerini ziyaret ettiler.
Onun ailesinden nefret ediyorum.
Dün ebeveynlerine rastladım.
O, ebeveynlerine yazdı.
Tom'un ebeveynlerini aradım.
Tom ebeveynlerinden nefret ediyordu.
Keşke ebeveynlerimi dinleseydim.
Tom'un seven ebeveynleri vardı.
Onlar ebeveynlerine itaat etmediler.
Tom anne ve babasının arabasını kullanıyor.
O, nadiren ebeveynlerine yazar.
Ebeveynlerinize karşı nazik olun.
Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.
Ebeveynlerim şu an evde değil.
O hâlâ ailesine bağımlıdır.
Çocukların genellikle ailelerine inancı var.
Tamamen ailesine bağımlıdır.
Ebeveynlerinle konuşmanın hiçbir yolu yok.
Ekonomik olarak ailemden bağımsızım.
Bugün ebeveynlerimin evlilik yıl dönümü.
Ailenden ne kadar cep harçlığı alırsın?
Ebeveynlerinden hangisine benziyorsun?
- Ebeveynlerim tarafından ihmal edilmeye alışkınım.
- Ebeveynim tarafından göz ardı edilmeye alışığım.
O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
John ayda bir kez anne ve babasına yazar.
Ebeveynlerinden hiçbirine benzemez.
- Onlar her zaman anne ve babalarına itaat etmiyorlar.
- Ebeveynlerine her zaman itaat etmezler.
Tom bütünüyle ailesine muhtaç.
Tom hala anne ve babasının evinde yaşıyordu.
Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,
Evliliğim için ailemin iznini alabildim.
Ne annem ne de babam golf oynar.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
Çocuk muhtemelen ebeveynlerini neşelendirmek için yalan söyledi.
John ayda bir ailesine mektup yazar.
Bir işim olduğu için ailemden bağımsız olabilirim.
Tom hâlâ çok gençken hem annesini hem de babasını kaybetti.
Çocuklar ebeveynlerine itaat etmeliler.
- Tom, Mary'yi anne ve babasına mektup yazması için teşvik etti.
- Tom, Mary'yi anne ve babasına mektup yazması için yüreklendirdi.
Parlak dolunayın altında... ...ailesinden normalden fazla uzaklaşıyor.
Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.
Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.
Tom onun ebeveynlerinin istememesine rağmen bir dansçı oldu.
Tom bu bahar, anne ve babasının evini terk etti ve o zamandan beri yalnız yaşıyor.
Marika ebeveynlerinin köyünde onunla yaşamamı istedi ama orada hava çok soğuktu.
Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.