Examples of using "Nienawidzę" in a sentence and their turkish translations:
Ben karaokeden nefret ediyorum.
Siyasetten nefret ederim.
- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.
Senden nefret ediyorum!
Bilgisayarlardan nefret ediyorum.
Pazartesilerden nefret ediyorum.
Sürprizlerden nefret ediyorum.
Ben insanlardan nefret ediyorum.
Güneşten nefret ediyorum.
Köpeklerden nefret ederim.
Çalar saatlerden nefret ediyorum.
Kurallardan nefret ederim.
Matematikten nefret ederim.
Kahveden nefret ederim.
Ütü yapmaktan nefret ederim.
Ben seyahat etmekten nefret ediyorum.
Dövüşmekten nefret ediyorum.
Düğünlerden nefret ediyorum.
Ben Tom'dan nefret ediyorum.
Çocuklardan nefret ederim.
Kıştan nefret ederim.
Örümceklerden iğrenirim.
Sivrisineklerden nefret ediyorum.
Hastanelerden nefret ediyorum.
Kardan nefret ederim.
Yağmurdan nefret ederim.
Pizza'dan nefret ediyorum.
Pastadan nefret ediyorum.
Şekerlemeden nefret ediyorum.
Tom'dan nefret ettiğim için kendimden nefret ediyorum.
Sesimden nefret ediyorum.
Tom'un anne babasından nefret ediyorum.
O rengi sevmiyorum.
Doğum günü partilerinden nefret ederim.
O şarkıdan nefret ediyorum.
Hepsinden nefret ediyorum.
Her çeşit böcekten nefret ederim.
Tom'dan nefret etmiyorum.
Okuldan nefret etmiyorum.
Bu şehirden nefret ediyorum.
Komşumdan nefret ediyorum.
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
Evimden nefret ediyorum.
Apartman dairemden nefret ediyorum.
Para kaybetmekten nefret ederim.
Bu filmden nefret ediyorum.
Tom'a yalan söylemekten nefret ediyorum.
Onu yaptığında bundan nefret ediyorum.
Bu duvarların renginden nefret ediyorum.
Tanrım, işimden nefret ediyorum.
Ben yemek pişirmekten nefret ederim, ya sen?
- Ondan nefret etmemin nedeni bu.
- Bu yüzden ondan nefret ediyorum.
- Bu nedenle ondan nefret ediyorum.
Sıçanlardan nefret ettiğimi söylemek istiyorum.
Sıçanlardan nefret ettiğimi söylemek istiyorum.
O biçimde konuşan insanlardan nefret ederim.
Herkes Tom'dan nefret ettiğimi biliyor.
Tom onu yaptığında nefret ediyorum.
Tatlıdan nefret ediyorum.
Risk almaktan nefret ederim.
- Bir sürü insan varsa, bundan nefret ediyorum.
- Çok fazla insan olmasından nefret ediyorum.
- Sana bu gömlekten hoşlanmadığımı söylemiştim.
- Sana bu gömleği beğenmediğimi söylemiştim.
- Sana bu gömlekten nefret ettiğimi söylemiştim.
Senden nefret ediyorum.
Seni asla sevmeyeceğim. Senden nefret ediyorum.
Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.
Seni bu kadar perişan görmekten nefret ediyorum.
Bu şeyi yapmaktan nefret ediyorum.
Yılın bu zamanında yalnız olmaktan nefret ediyorum.
Bu havadan nefret ediyorum.
Ben kimyadan nefret ederim.
Emin değilim ama sanırım Tom'dan nefret ediyorum.
İnsanlar bana ne yapacağımı söylediğinde bundan nefret ederim.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey, egzersizden nefret ettiğimdir.
Sadece Tom'un ağladığını görmekten nefret ediyorum.
Onu söyleyen insanlardan nefret ediyorum.