Examples of using "Przylecieć" in a sentence and their turkish translations:
Akşam 09:00'da Chicago'ya varıyorduk.
Kuş olsaydım sana uçabilirdim.
Eğer o bir kuş olsaydı, sana uçabilirdi.
Uçağımın 14.30'da gelmesi gerekiyordu.
Uçak şimdiye kadar Kansai Havaalanına varmalıydı.