Examples of using "Przygotować" in a sentence and their turkish translations:
uykuya ihtiyacınız olduğunu biliyoruz,
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
Arabayı tamir edecektim.
Sunumumu hazırlamak zorundayım.
Okul için hazırlanmak zorundayım.
- Kahvaltılarını hazırlamalıyım.
- Kahvaltılarını hazırlamak zorundayım.
En kötüsü için hazır olmalıyız.
Akşam yemeği için hazırlanmalı.
Derse çalışmalıydın.
çünkü dönüşü olmayan yolculuğa hazırlanmak gerekiyor.
İngilizce sınavına hazırlanmak zorundayım.
- Kolla kendini.
- Sıkı dur.
Annem ebeveynliğe tamamen hazır olmak için yapabileceğimiz bir şey olmadığını söyledi.
Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.