Examples of using "Powiesz" in a sentence and their turkish translations:
Bana söyleyeceksin, değil mi?
Buna ne diyorsun?
Niçin Tom'a söylemiyorsun?
Konuşmadan önce düşün.
Söylemeyeceğine söz verdin.
- Sen ne dersen de, sana inanacak değilim.
- Sen ne söylersen söyle, sana inanmam.
- Sen ne söylersen söyle sana inanmayacağım.
Bu geceye ne dersin?
Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın.
- Onun hakkında ne düşünüyorsun?
- Şunu nasıl buluyorsun?
Bir bardak çaya ne dersiniz?
Beş kez sesli bir şekilde çıkarırsanız bu sesi
İşten sonra içmeye çıkalım mı?
Ne söylersen söyle fikrimi değiştirmeyeceğim.
Onu nasıl yapacağımı bana söylersen onu yaparım.
Konuşmadan önce her zaman düşünmelisin.
Sonra ne yapmam gerektiğini bana söyleyecek misin?
Bu öğleden sonra golf oynamaya ne dersin?
Shinjuku'ya nasıl gidileceğini bana söyler misin?
Sen söylemezsen ben kimseye söylemem.
Eğer Tom'a söylemeyeceksen ben söylerim.
Neden şimdi bana söylemiyorsun?
Söylediğin her şeyi dinleyeceğimize söz veriyorum.
Bana ne yapacağımı söylemeni bekliyordum.
Yarın yüzmeye gitmeye ne dersin?
Ee, Fred. Perşembe günü futbol oynamaya ne dersin?
Ne demek istediğini neden sadece bana söylemiyorsun?
Ev ödevimi yapmadığımı öğretmene söylemeyeceğini düşündüm.
Sinemaya gitmeye ne dersin?
Ne olduğunu bana söyleyinceye kadar gitmiyorum.
Ne söylediğin umurumda değil. O olmayacak.
Ona nasıl söyleyeceksin?
Tom'a sen söylemezsen ben söylerim.
Kimseye söylemeyeceğini düşündüm.
Ne olduğunu Tom'a söylemezsen ben söylerim.
Söylediğiniz her şey bir mahkemede size karşı kullanılabilir ve kullanılacaktır.
Ona ne söyleyeceğim önemli değil, bu faydasız, bu yüzden artık karışmayacağım.