Translation of "Filiżankę" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Filiżankę" in a sentence and their turkish translations:

Zamówił filiżankę herbaty.

O bir bardak çay ısmarladı.

Poproszę filiżankę kawy.

Bir fincan kahve, lütfen.

Poproszę filiżankę herbaty.

Bir fincan çay lütfen.

Chciałbym filiżankę kawy.

Bir fincan kahve istiyorum.

Kto stłukł tę filiżankę?

Kulplu bardağı kim kırdı?

On wypił filiżankę kawy.

O bir fincan kahve içti.

Chciałbym wypić filiżankę kawy.

Bir fincan kahve içmek istiyorum.

Przyniesiesz mi filiżankę kawy?

Bana bir fincan kahve getir, lütfen.

A może filiżankę herbaty?

Bir fincan çay alacaksın, değil mi?

A może filiżankę gorącej kawy?

Size bir fincan sıcak kahve yapayım.

Chcesz jeszcze jedną filiżankę kawy?

Bir fincan daha kahve ister misiniz?

Co powiesz na filiżankę herbaty?

Bir bardak çaya ne dersiniz?

Możesz podać mi filiżankę herbaty?

Bana bir bardak çay verir misin?

Wypił filiżankę herbaty i zaraz potem poprosił o następną.

Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.

Mój ojciec zrobił mojej mamie filiżankę kawy dokładnie takiej, jaką lubi.

Babam anneme tam da onun hoşlandığı şekilde bir fincan kahve yaptı.