Examples of using "Pozwala" in a sentence and their turkish translations:
Bir bilgisayar zaman kazandırabilir.
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
Tom her zaman yardım etmemize izin verir.
Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.
Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.
Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.
Algıyı güçlendiren sesler
Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.
Babam araba sürmeme izin vermez.
...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...
Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.
Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.
Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.