Translation of "Pozwala" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Pozwala" in a sentence and their turkish translations:

Komputer pozwala zaoszczędzić czas.

Bir bilgisayar zaman kazandırabilir.

Kamera termowizyjna pozwala przejrzeć noc.

Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.

Tom zawsze pozwala nam pomóc.

Tom her zaman yardım etmemize izin verir.

Język pozwala mu wykryć pobliskich drapieżników.

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

A ciasne skupisko pozwala przetrwać mrozy.

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.

Co pozwala dokładnie określić położenie ofiary.

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

Który pozwala mi głębiej poznać naturę.

Algıyı güçlendiren sesler

Pozwala to zrozumieć, jak potrafią się zaadaptować.

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

Mój ojciec nie pozwala mi prowadzić samochodu.

Babam araba sürmeme izin vermez.

Nowa technologia... pozwala nam zobaczyć rzadko widywane stworzenia...

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

Czyhające w nocy niebezpieczeństwo nie pozwala jej zostawić ich samych.

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

Ramiona utrzymują równowagę. Mam linę owiniętą wokół stopy i to pozwala mi się podnosić.

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

Nie rozumiem, dlaczego nie pozwala się dzieciom bawić się na zewnątrz w tak piękny dzień.

Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.