Examples of using "Pomarańcze" in a sentence and their turkish translations:
Tom portakalı seviyor.
O portakalları seviyor.
O, portakalları sever mi?
Bu portakallar hızlı olgunlaşır.
Elmaları mı yoksa portakalları mı seversiniz?
Portakalın çok vitamini var.
Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.
Elmayı portakaldan daha çok severim.
Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.
Tatlı portakallar çok ekşi değildir.