Examples of using "Policjant" in a sentence and their turkish translations:
Polis sarhoştu.
Polis, Tom'un kelepçesinin kilidini açtı.
Polis sarhoştu.
Polis bir gaz maskesi takıyor.
Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.
Polis aşırı hızdan onu tutukladı.
Polis kaza için taksi şoförünü suçladı.
Polis kızlara, o arabanın kendilerinin olup olmadığını sordu.
Polis onun ceplerini aradı ama hiçbir şey bulmadı.
Polis, çocuklarla elinden geldiğince samimi bir şekilde konuştu.
Polis vurularak öldürüldüğünde izinliydi.
Polis silahını Tom'a doğrulttu ve "öyle kal." dedi.