Translation of "Park" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Park" in a sentence and their turkish translations:

I duży park.

ve büyük bir park.

Wreszcie, nieoświetlony park miejski.

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

Park Narodowy Gombe, Tanzania

Gombe Ulusal Parkı, Tanzanya

Przechadzaliśmy się przez park.

Biz parkta dolaştık.

Szedłem do domu przez park.

Parktan geçerek eve yürüdüm.

Koło mojego domu jest park.

Evimin yanında bir park vardır.

Central Park jest niedaleko mojej pracy.

Central Park çalıştığım yere yakındır.

Jestem właścicielem restauracji na Park Street.

Park Caddesinde bir restoranım var.

Ten park jest piękniejszy od tamtego.

Bu park ondan daha güzel.

Chciałbym kupić dom na ulicy Park.

Park Caddesi'nde bir ev satın almak istiyorum.

W centrum miasta znajduje się uroczy park.

Kent merkezinde güzel bir park var.

W roku 1958 w Hiroshima Peace Park postawiono pomnik.

Heykel 1958 yılında Hiroşima Barış Parkına inşa edildi.

Tom był właścicielem sklepu z dywanami na Park Street.

Tom Park Caddesinde bir halı mağazasına sahipti.

A w 1972 roku otworzył pierwszy w kraju park węży.

ve 1972'de ülkenin ilk yılan parkını açtı.

Słyszałem, że niebezpiecznie jest chodzić po Park Street samemu po zmroku.

Karanlıktan sonra Park Caddesi'nde yalnız yürümenin tehlikeli olduğunu duydum.

Jestem zainteresowany tym domem na Park Street, który masz do wynajęcia.

Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.