Translation of "Koło" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Koło" in a sentence and their turkish translations:

Zatoczyliśmy koło,

Tam bir daire çizmiş olduk.

Usiadłem koło niego.

Onun yanına oturdum.

Musi mieć koło czterdziestki.

- O kırk ya da yaklaşık olmalı.
- Yaşı kırkın üstünde olmalı.

Koło zaczęło się obracać.

Çark dönmeye başladı.

Monocykl ma jedno koło.

Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.

Zadzwoni do mnie koło szóstej.

O yaklaşık saat altıda beni arar.

On musi mieć koło czterdziestki.

- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.

Koło mojego domu jest park.

Evimin yanında bir park vardır.

Biblioteka jest koło przystanku autobusowego.

Kütüphane, otobüs durağının yanında.

- Tom napompował koło.
- Tom napompował oponę.

Tom lastiği şişirdi.

To koło w tle jest lustrem,

Arka plandaki daire, hava akışını görmenize olanak tanıyan,

Nie wiadomo, kto pierwszy wynalazł koło.

Tekerleği ilk olarak kimin icat ettiği bilinmiyor.

Poszedł nad rzekę koło wioski łowić ryby.

Köyün yakınındaki bir nehirde balık tutmaya gitti.

Zjadłem lunch koło jedenastej, bo byłem głodny.

Aç olduğum için yaklaşık on birde öğle yemeği yedim.

Będę tu jutro koło południa, wpadnij proszę.

Yarın öğleden sonra buralarda olacağım, bu yüzden lütfen uğra.

Mogę kupić co tylko chcę w sklepie koło mojego domu.

Evimin yanındaki bir mağazada ihtiyacım olan şeyi alabilirim.

Wczoraj w nocy ktoś się włamał do sklepiku koło mnie.

Dün gece biri evimin yanındaki küçük dükkana zorla girdi.