Translation of "Pali" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pali" in a sentence and their turkish translations:

Mój ojciec pali.

Babam sigara içer.

On nie pali.

O sigara içmiyor.

Drzewo się pali.

Ağaç yanıyor.

Ona dużo pali.

O çok sigara içer.

Dom się pali.

Ev yanıyor.

Drewno się pali.

Ahşap yanar.

Stodoła się pali!

Ahır yanıyor!

Mój ojciec rzadko pali.

Babam nadiren sigara içer.

Drzewo łatwo się pali.

Ahşap kolaylıkla yanar.

- Pali się!
- Strzelaj!
- Ognia!

- Ateş!
- Yangın!
- Ateş et!

Tom nie pali papierosów.

Tom sigara içmez.

Nikt tutaj nie pali.

Buradaki hiç kimse sigara içmez.

Susan nigdy nie pali.

Susan hiç sigara içmez.

Maria pali świeczki w swoim pokoju.

Mary odasındaki mumları yakar.

Bo bawełna pali się jasno, ale szybko.

Çünkü pamuk iyi yansa da uzun süreli yanmaz.

Mój ojciec pali paczkę papierosów na dzień.

Babam günde bir paket sigara içer.

Mój ojciec nie pije i nie pali.

Babam ne sigara ne de içki içer.

- Bill nie lubi tego, że jego ojciec tak dużo pali.
- Billowi się nie podoba, że jego ojciec dużo pali.

- Bill, babasının çok sigara içtiği gerçeğini sevmez.
- Bill babasının çok sigara içmesinden hoşlanmaz.

To był zły pomysł. Bawełna nie pali się długo.

Tamam, bu kötü bir fikirdi. Pamuk çok uzun süre iyi yanmıyor.

Bill nie znosi tego, że jego ojciec intensywnie pali.

Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.

Coraz trudniej tu oddychać. Ta pochodnia nie pali się już tak jasno.

Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.