Examples of using "Płaczem" in a sentence and their turkish translations:
Ağlayarak hiçbir şeyi çözemezsin.
Linda o kadar hayal kırıklığına uğradı ki gözyaşlarına boğuldu.
Kötü haberi duyduktan sonra ağladı.
Tom kesintili olarak saatlerce ağladı.