Examples of using "Sukienkę" in a sentence and their turkish translations:
O bir elbise dikiyor.
O, elbisesini ütülüyordu.
Kızına yeni bir elbise satın aldı.
Bu elbiseyi denemek istiyorum.
O elbiseyi nerede buldun?
O, bana güzel bir elbise yaptı.
Mary yeni bir elbise satın aldı.
O kırmızı bir elbise giydi.
Mary'nin üzerinde bir elbise vardı.
Emi kendine yeni bir elbise ısmarladı.
Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum.
Keşke öyle güzel bir elbisem olsa.
- Kırmızı elbise mavi elbiseden daha çok hoşuma gitti.
- Kırmızı elbiseyi mavi elbiseden daha çok beğendim.
Annem bana beyaz bir elbise yaptı.
Mary sarı bir elbise giyiyor.
Mary beyaz bir elbise giydi.
Mary güzel bir kırmızı elbise giyiyor.
Tom Mary'nin mavi elbise giymesini istedi.
Tom parti için kızına yeni bir elbise aldı.
Annem geçen pazar günü bana güzel bir elbise aldı.
Sally yeni bir elbise satın aldı fakat henüz giymedi.
O kırmızı bir elbise giydi.
Mary elbiseyi alıp almayacağına karar veremiyor.