Examples of using "Młodo" in a sentence and their turkish translations:
Ressam genç yaşta öldü.
Teyzem genç görünüyor.
Peter çok genç görünüyor.
Öğretmenimiz çok genç görünüyor.
Kocasının aksine çok genç görünüyor.
Tom çok genç göründüğümü söyledi.
Şair genç öldü ama onun eserleri yüzyıllar boyunca hayatta kaldı.
Çok yazık, şarkıcı çok genç yaşta öldü.
O, genç görünüyor fakat aslında o senden daha yaşlıdır.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.
John'un annesi çok genç görünüyor, bu yüzden o sık sık onun ablasıyla karıştırır.