Examples of using "Korzyść" in a sentence and their turkish translations:
İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE
Hissedebildikleri bilimsel olarak kanıtlandı. Kâr getiriyor mu peki?
Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.