Examples of using "Kawą" in a sentence and their turkish translations:
Tom gömleğimin her yerine kahve döktü.
Sabahleyin sadece tost ve kahve alırım.
Tom'un kahve kupası Mary'ninkinin yanında.
Tom kahve kupasını piknik masasına koydu.
Tom kahve cezvesini aldı ve kendisine bir fincan koydu.
Tom kahve demliğini aldı ve kendisinin ve Mary'nin kupalarını yeniden doldurdu.
Ben kafeteryaya girdiğimde, iki tane genç adam televizyonda bir güreş maçını izliyordu.
Tom elmalı tartı ve kahve demliğini masaya koydu.