Examples of using "Katastrofa" in a sentence and their turkish translations:
Ama bu bir felaket.
Tam bir felaketti.
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.