Examples of using "Jeżeli" in a sentence and their turkish translations:
Gel gelebilirsen.
ve eğer tutkunu olduğunuz bir şeyde başarılı olursanız
İstersen bizimle gel.
Yağmur yağarsa gitmeyeceğiz.
Sevilmek için sevimli olun!
Eğer acele edersen yakında ona yetişirsin.
İstemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin.
İstersen İngilizce kullanabiliriz.
- Sen gitmezsen, ben de gitmem.
- Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.
Eğer yağmurda bırakırsan, bir bisiklet paslanır.
Sigara içmezsen daha uzun yaşarsın.
Yağmur yağsa bile oyun oynanacak.
Gel ve beni yakala eğer cesaretin varsa.
Tom'u görmek istiyorsan, acele etmelisin.
İstersen bütün gece burada kalabilirsin.
Gerçeği bilseydim, sana söylerdim.
Sende bu kitap yoksa onu satın alabilirsin.
Tom istemese bile onu yapmak zorundaydı.
Daha fazla sorunum olursa iletişim kuracağım.
O bir gazeteci ise ben bir yıldızım.
"Şanslıysak belki bir gün" diye bir şey yok.
Burada olmadığım zaman bile lütfen çalışmaya devam et.
Onlara söylemezsen, kim söyleyecek?
Söyleyeceğin bir şey varsa, sadece söyle.
Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek
Zaman içinde daha iyi oldularsa bunun ilerleme olduğunu kabul ediyorum.
Tom'u incitmek istemiyorum ama incitmek zorunda kalırsam inciteceğim.
Aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?
Eğer sıkıldıysan, Tatoeba'ya katkıda bulunabilirsin.
Söylemek istediğin bir şeyin varsa acele et ve onu söyle!
Kiliseye gitmezsem cehenneme gidecek miyim?
ancak bu balığı eğer balık çubukları veya surimi yedinizse tatmışsınızdır.
Yemek pişirmeye gelince, hiç kimse Mary'ye eş değerde olamaz.
Her şeyi medikal jargonla açıklarsan, herkesin onu hemen anlaması imkansız.
Bana cevap yazmazsan, beni tanımak istemediğini düşünmeye başlayacağım.
Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.
"Peki ya hayır derse?" "O zaman hayır der."
Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.
"Benimle Fransızca da konuş, sadece Almanca değil!" "Hayır, çünkü bir kez başlarsam bu bir alışkanlık olacak ve ben nasıl Almancamı geliştireceğim?"