Translation of "Dzikie" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Dzikie" in a sentence and their turkish translations:

Obserwuję dzikie ptaki.

Yabani kuşları izliyorum.

Dzieciaki biegają jak dzikie.

Çocuklar vahşice koşuyor.

Dzikie zwierzęta żyją w dżungli.

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.

Śniły jej się dzikie jaguary.

Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.

Ludzie wkradają się na dzikie tereny,

insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

Masz poczucie, jak delikatne są dzikie zwierzęta.

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

To dzikie bestie, brutalne, lecz niezwykle piękne drapieżniki.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Dzięki niej zrozumiałem, jak cenne są dzikie miejsca.

Vahşi doğanın ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.

Na całym globie dzikie zwierzęta coraz sprytniej podkradają jedzenie.

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

Choć dzikie wydry gładkowłose są aktywne w ciągu dnia,

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

że to dzikie, wolne zwierzę przyjęło mnie do swojego świata.

Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek

Czemu dzikie zwierzę zajęte swoimi sprawami miałoby coś wyciągać z odwiedzin dziwnego ludzkiego stworzenia?

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?