Examples of using "Długopis" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir dolma kalemdir.
Bu bir dolma kalemdir.
- Bu kalem ne kadar?
- Bu kalemin maliyeti nedir?
Bir kalemin var mı?
Kalemini bana ödünç verir misin?
Bana dolma kalemini ödünç verir misin?
Tom bana bir kalem verdi.
Kalemim yenidir.
Bu senin kalemin mi?
Kalem sıranın üstündedir.
O, bu kalemi şu mağazadan aldı.
Bu dolma kalem iyi yazmaz.
Lütfen bu kalemi bana ver.
Bu, belgeyi imzaladığı kalem.
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
O kırmızı bir kalem mi?
Tom bir kalem aldı ve yazmaya başladı.
Bu tükenmez kalemi iki dolara satın aldım.
Tom masa çekmecesini açtı ve bir dolma kalem çıkardı.
"Bu kalemi ödünç alabilir miyim?" "Tabii, alın."
Tom dolma kaleminin nerede olduğunu bilmiyordu.
Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.
Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.