Examples of using "żółty" in a sentence and their turkish translations:
Önümde sarı bir araba var.
Sarı rengi severim.
Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.
Annem küçük erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.
Sarı eşarbımı beğenmiyor musunuz?
Mavi ve sarıyı karıştırırsan hangi rengi alırsın?
Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?