Examples of using "일하는" in a sentence and their turkish translations:
Toplam 55 kişiydiler.
Eğleniyorlardı.
Sıkı çalışmam, kişiliğim,
hafta içi akşam 5'ten sonra nadiren çalışırım.
Kuzey Kutbu'nda görev yapmak çok zor, bir robot için bile.
Kısıtlamalar kaldırılır kaldırılmaz ve tekrar çalışmak güvenli olduğunda,
olmayı çok isterken, kar amacı gütmediğim
Beni en çok etkileyen ise insanların davranışlarını görmek oldu.
Haftada ortalama 40 saat çalışırsanız,
Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.
olanı kullanmış oldular ve daha da önemlisi yeni bir teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğrendiler.