Examples of using "이해하고" in a sentence and their turkish translations:
şimdi anladığımız bu manipülasyonlar
Nefreti anlayıp çözmede
ve akıcı bir şekilde anlıyor ve derinlemesine düşünebiliyorum.
Bütün problemi anlamak istiyordum.
Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz
bu beni daha da meraklandırdı, onları daha fazla anlamak istedim.