Translation of "그들을" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "그들을" in a sentence and their turkish translations:

어떻게하면 그들을 사로잡고

Onları nasıl harekete geçirebilir,

그들을 기념할 것입니다.

körfezin besin zinciri değişti.

그들을 지지하고 있다는 건가요?

yaptıklarını destekliyor muyuz?

그들을 보기 위해 모였을까요?

onları seyretmek için toplanıyorlar?

어느 누구도 그들을 믿지 않았습니다

Onlara da kimse inanmamış,

‎게다가 그들을 돕는 손길도 있죠

Destek de görüyorlar tabii.

그들을 누구와도 이야기 할수 있고 이야기하며

herkesle konuşabilirler, konuşurlar da,

"지금부터 당장 애정과 존경으로 그들을 대하시죠.

"Şu an bu insanlara sevgi ve saygıyla davranmaya başlayın.

그래서 우린 그들을 우리 삶에서 차단합니다.

sonra bunları hayatımızdan engelliyoruz.

또는 수다를 떨기 위해 그들을 붙잡기도 했습니다.

ve bazen, ayaküstü sohbetler için dururlardı.

제가 그들을 조종한다고 완전히 의식하지 못한 채요.

onları manipüle ettiğimden bihaber olarak seçtiğini keşfettik.

그들을 조금 덜 외롭게 느끼도록 만드는 것입니다.

yalnız hissettirmemle ilgili şeylerdir.

그들을 아는 사람은 모두 그가 여자라고 믿을 것이다.

erkek olduğunu bilmeyene kadın olduğunu inandırabilirdiniz.

하지만 제가 어떻게 하면 그들을 이해시킬 수 있을까요?

Ama şunu anlamalarını nasıl sağlarım bilemiyorum,

‎원숭이에겐 보이지 않는 적외선이 ‎높은 가지 위의 그들을 비춥니다

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

그 사실이 제 호기심을 자극했고, 그들을 더 잘 이해하고 싶게 만들었어요.

bu beni daha da meraklandırdı, onları daha fazla anlamak istedim.

우리가 그들을 향해 품는 생각이나 반응을 통해서 이해하려 하면 안 됩니다.

benimsediğimiz veya tepki verdiğimiz fikirler olarak değil.

전날 밤에 불이 났고, 술 취한 병사들의 소행이라 여기며 그들을 꾸짖었다.

Bir önceki gece başlayan yangının nedeni sarhoş askerler olarak belirtilmişti

총알이 빗나갔다. 우연히 그 근처에 있었던 몇몇 사람들이 그들을 몰아내고, 나를 강에서 꺼내주었다.

ve yakınlarda olan bazı adamlarımız onları uzaklaştırdı ve bana yardım etti.