Translation of "보내고" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "보내고" in a sentence and their turkish translations:

좋은 하루 보내고 계세요?

Gününüz güzel geçiyor mu?

좋은 하루를 보내고 계신다면,

Eğer güzel bir gün geçiriyorsanız,

왜 좋은 하루를 보내고 계신가요?

bunun nedeni nedir?

우리는 좋은 하루를 보내고 싶어합니다.

Her günü güzel geçirmek

우리는 행복하면 좋은 하루를 보내고,

Mutlu olduğumuz zaman günümüz güzel geçer

매일 좋은 하루를 보내고 싶다면,

her gün mutlu bir gün geçirmek isterseniz,

"왜 내가 좋은 날을 보내고 있지?", 아니면 "왜 나쁜 날을 보내고 있지?" 에 대한 대답이,

''Neden kötü bir gün geçiriyorum'' veya '' neden iyi bir gün geçiriyorum'' sorularına verdiğiniz yanıtlar

"네, 월요일에 나쁜 하루를 보내고 싶습니다."

'Evet, pazartesi gününü kötü geçirmek istiyorum' diye cevap veren oldu mu?

우리는 매일 좋은 하루를 보내고 싶어합니다.

Hepimiz her gün güzel bir gün geçirmek isteriz.

왜 나는 좋은 하루를 보내고 있지?

Neden iyi bir gün geçiriyorum?

왜 나는 나쁜 하루를 보내고 있지?

Neden kötü bir gün geçiriyorum?

그리고 그들은 경보 메세지를 보내고 있죠.

ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.

작은 마을과 길들을 만드는 데에 시간을 보내고

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

바뀌어야 할 필요가 있다는 신호를 보내고 있어요.

ve değişmesi gereken şeylerin birer işareti konumundalar.

전 움직이는 나무늘보에게 홀려 정말 행복한 시간을 보내고 있어요.

Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.

그리고 주말이 왔어. 우리의 친구는 말이지, 아내랑 애들을 데리고 그럴 듯한 주말을 보내고 싶어해.

Anladınız! Sonra, hafta sonu gelir. Ve dostumuz eşi ve çocuklarıyla biraz